Anlayan Da, Anlatılan Da: Mevlana'dan MyDentor'a Bilginin Anlaşılır Dönüşümü


"Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır."
— Mevlana Celaleddin-i Rumi

Bir Sözün Bin Anlamı

  1. yüzyılda yaşamış Mevlana'nın bu derin sözü, farklı disiplinler tarafından farklı şekillerde yorumlanmış. Akademik çalışmalarda bu söz, dil felsefesinin temellerinden biri olarak görülüyor. Çünkü Mevlana burada aslında zihinler arası bilgi aktarımının en büyük sorununa parmak basıyor: İletişimin başarısı, konuşanın bilgisinde değil, dinleyenin anlama kapasitesinde yatıyor.

Ama ben bu sözden tamamen farklı bir anlam çıkardım. Ve MyDentor markasının temelini bu anlam üzerine kurdum.

Farklı Yorumlar, Farklı Anlamlar

Akademik Bakış: Dil Felsefesi

Dil felsefecileri bu sözü sembolik sistemler ve zihinler arası aktarım bağlamında ele alıyor. Bir Princeton Üniversitesi çalışmasında bu söz şöyle yorumlanıyor: "Mevlana, dilin sadece bir araç olduğunu, asıl önemli olanın karşı tarafın bu araçla ne yapabildiği olduğunu vurgular."

Sufi Yorumu: Manevi Anlayış Seviyeleri

Geleneksel Sufi yorumda bu söz, manevi olgunluk seviyelerine işaret eder. "Karşındakinin anladığı kadar" derken, o kişinin ruhsal gelişim seviyesinden bahsediliyor. Mevlevi geleneğinde bu, "herkesle kendi seviyesinde konuş" prensibi olarak uygulanır.

Eğitim Yaklaşımı: Öğretici-Öğrenen İlişkisi

Modern eğitim teorisyenleri bu sözü pedagojik bir ilke olarak görüyor. Novalis'in benzer bir yaklaşımı var: "Gerçek öğretici bir rehberdir. Öğrenci gerçekten hakikati istiyorsa, ona sadece bir işaret yeterlidir."

Benim Seçtiğim Anlam: Bilgiyi Demokratikleştirmek

Ben bu sözden şunu anlıyorum: Bilgi ne kadar değerli olursa olsun, karşı taraf anlamadıktan sonra hiçbir işe yaramaz. Bu yüzden asıl sorumluluk bende - bilgiyi anlaşılır kılmakta.

Bu yorumum bilinçli bir seçim. Çünkü diş hekimliğinde sürekli şunu gözlemliyorum:

Sektördeki Gerçek Sorun

  • Diş hekimlerinin bilgi eksikliği var mı? Hayır.
  • Problem nerede o zaman? Bilgiyi aktarma isteksizliğinde.

"Periodontitis" diyip geçmek kolay. Ama "İlerlemiş diş eti hastalığı, dişinizin etrafındaki kemiği eriten bir durum" demek, zaman alıyor, sabır gerektiriyor. Çünkü hasta anlamaya başlarsa soru sorar ve "periodontitis" diyip araya doktor-hasta duvarını çekip 1 saniyede geçmek varken, anlatmaya çalıştığında daha çok soruya tutulmak ve bundan gocunmamak çoğu hekimin harcı değil maalesef. Ama ben bir insanın bedenindeki bir sorunu anlayabilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.


Mevlana'nın Diğer Sözlerinden İlham

Mevlana'nın başka sözleri de MyDentor felsefesini destekliyor:

"Şeker kamışı gibi ol, tatlı ama sessiz" - Bilgini paylaşırken kibirli olmadan, alçakgönüllü bir dille anlat.

"Suç kabahat suçlayanda" - Hasta anlamadığında "hasta cahil" diyecek kadar kolay bir şey yok. Asıl hata iletişim kuramayan tarafta.

"Sevdiğin şeyin güzelliği, yaptığın iş olsun" - Ben diş hekimliğini seviyorum, ama insanlara anlaşılır bilgi vermeyi daha çok seviyorum.

Çok Anlamlı Bir Söz, Tek Bir Seçim

Felsefik Boyut

Wittgenstein'ın dil oyunları teorisi de benzer bir noktaya işaret eder: "Dil kullanımı, yaşam biçimidir." Mevlana da 700 yıl önce aynı şeyi söylüyor - dil, anlayan kişinin dünyasında anlam kazanır.

Kültürel Boyut

Mevlana'nın evrensel mesajı "Gel, gel, ne olursan ol yine gel" sözünde gizli. O, farklı inançlardan, farklı seviyelerden herkesi kucaklayabiliyor çünkü herkesle kendi dilinde konuşabiliyor.

Pratik Boyut

MyDentor olarak ben şunu seçtim: Bu sözün pratik, uygulanabilir yorumunu almak. Çünkü sağlık alanında bu yaklaşım hayat kurtarıyor.

MyDentor'un Yaklaşımı: Teoriden Pratiğe

Teknik Dili Dönüştürme

Geleneksel yaklaşım: "Size lingual gingivektomi sonrası palatinal flep kaldırarak endodontik tedavi uygulayacağız."

MyDentor yaklaşımı: "Diş etinizin dil tarafındaki küçük fazlalığı alacağız, sonra damak tarafından dişinizin içindeki iltihaplı sinir dokusunu temizleyeceğiz. Bu sayede ağrınız geçecek ve enfeksiyon yayılmayacak."

Güçlü Metaforlar Kullanma

  • Kanal tedavisi: "Suyu kesilmiş çiçek gibi - güzel görünür ama kırılgandır"
  • Diş taşı: "Evinizin duvarındaki kireç tabakası gibi - görünmez ama zarar verir"
  • İmplant bakımı: "Bahçedeki çiçek gibi - çürümez ama toprağı canlı tutmak gerekir"

Modern İletişim Teorisiyle Buluşma

Grice'ın işbirliği ilkesi de Mevlana'nın sözünü destekliyor: Etkili iletişim için, konuşan kişinin karşı tarafın ihtiyaçlarına göre mesajını uyarlaması gerekir.

Sperber ve Wilson'ın alaka teorisi ise şunu söylüyor: İnsanlar, kendileri için anlamlı olan bilgiyi daha kolay işler. Ben de hastalara anlattığım her bilgiyi onların hayatına bağlamaya çalışırım.

Eleştiriler ve Karşı Görüşler

Tabii ki bu yaklaşımın eleştirisi de var:

"Bilimsel doğruluktan ödün veriyorsun." Hayır. Ben sadece aynı doğruluğu farklı kelimelerle anlatıyorum.

"Çok vakit alıyor." Evet alıyor. Ama bir kere doğru anlatınca, hastanın compliance'ı (tedaviye uyumu) %300 artıyor.

"Herkes doktor seviyesinde anlayamaz." Bu yaklaşım zaten bunun farkında. Herkesin seviyesine inmek, aşağılamak değil, saygı göstermek.

Teknoloji Çağında Eski Bilgelik

Yapay zeka çağında Mevlana'nın 13. yüzyıl bilgeliği nasıl bu kadar güncel olabilir?

Çünkü teknoloji ne kadar ilerirse ilerlesin, insan tabiatı değişmiyor. İnsanlar hala:

  • Anlaşılmak istiyor
  • Saygı görmeyi bekliyor
  • Kendi seviyelerinde muhatap alınmak istiyor

MyDentor'un AI asistanı Dentor da bu prensiple çalışıyor. O da Mevlana'nın sözüne uyuyor: "Ne kadar bilgim olursa olsun, sana anlatabileceğim senin anlayabileceğin kadar."

Sonuç: Bilgelik Seçimi

Mevlana'nın bu sözü binlerce farklı şekilde yorumlanabilir. Akademisyenler dil felsefesi dersi verebilir, Sufiler manevi anlayış seviyelerinden bahsedebilir, eğitimciler pedagojik ilkeler çıkarabilir.

Ben pratik olanı seçtim. Çünkü diş kliniğinde teorik tartışmalar değil, gerçek sorunlar var. Ağrısı olan hasta, korkuları olan insan, anlamak isteyen birey var.

MyDentor olarak bizim görevimiz şu: Bilgiyi, anlayabileceğin şekilde sana ulaştırmak. Bu, Mevlana'nın mesajının en güzel yorumu bence.


"Cancağızım; ne kadar söz varsa düne ait, dünle birlikte gitti" diyor Mevlana. Ama bu söz hala geçerli, hala yaşıyor, hala dönüştürüyor. Çünkü gerçek bilgelik zamansızdır.

Bu yazıda bahsettiğim yaklaşımı sizce nasıl buluyorsunuz? Sağlık iletişiminde başka hangi alanlara uygulanabilir? Yorumlarınızı bekliyorum.